Su çiçeği nedir? Belirti ve tedavi yöntemleri nelerdir? |
Su çiçeğinin tıbbi adı variselladır. Ergenlik çağından önceki çocuklarda yaygın olarak görülür. Hastalığın etkeni bir virüsdür. Bu hastalıkta komplikasyon nadirdir, genellikle kendiliğinden iyileşir. Su çiçeği bir kez geçirildikten sonra hayat boyu bağışıklık sağlar ancak nadir de olsa tekrarlayabilir. Su çiçeği aşısı uygulanmaya başladığından beri vaka sayısı oldukça azalmıştır. Aşılı bireyler su çiçeği geçirseler bile çok hafif atlatmaktadırlar.
Su çiçeği en sık 5-10 yaşlarında, kış sonu ve ilkbahar aylarında görülür. Hastalık çok bulaşıcıdır. Bulaşma yolu insandan insana, damlacık ve havayolu iledir. Virüs tükürük bezlerinde bulunur ve kuluçka süresi 13-22 gündür. Su çiçeği geçiren bir kişi hastalık belirtileri başlamadan iki gün önce hastalığı bulaştırmaya başlar, bulaşıcılık yaralar kabuklanıncaya kadar devam eder.
Su çiçeğinin belirtileri nelerdir?
Hastalığın tipik bulgusu içi su dolu döküntülerdir. Döküntüler başlangıçta berrak, daha sonra bulanık bir hâl alır. Döküntüler kaşıntılıdır ve gövdeden başlayarak yüz ve saçlı deriye ulaşır. Ağız içinde de döküntü görülebilir.
Su çiçeği kimler için risklidir?
Yaşamın ilk bir ayındaki bebekler.
28 haftadan önce doğan bebekler.
2 hafta yada daha uzun kortizon tedavisi alanlar.
Kanser hastaları: hastalık çok yaygın ve ağır seyreder.
Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar.
Gebelik: Hem su çiçeği ağır seyreder hem de zatürre yapabilir.
Su çiçeğinde istenmeyen durumlar nelerdir?
Su çiçeği genellikle hafif geçirilen bir hastalık olmakla birlikte nadiren komplikasyon görülebilir. En sık görülen komplikasyon bakteriyel enfeksiyonlardır. Kaşınma ile birlikte derideki lezyonlar mikrop kapabilir. Apseye kadar ilerleyen cilt lezyonları olabilir. Çok nadiren kanda trombosit sayısı (kanın pıhtılaşmasını sağlayan kan pulcukları) düşebilir ve kanamalı bir hastalık ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde ve bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda zatürre gelişebilir. Çok nadir görülen bir diğer komplikasyon da ensefalit denilen beyin iltihabıdır; ölümcül olabilir. Su çiçeği sinir sistemi ile ilgili değişik rahatsızlıklara yol açabilir. Çok nadiren su çiçeğinden sonra kalp zarlarında iltihaplanma, erkeklerde testis tutulumu, midede gastrit, böbrek iltihabı ve eklem iltihabı olabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olanlarda organlara yayılım olur.
Su çiçeği tanısı nasıl konur?
Su çiçeği deride çıkan döküntülerin şekline ve yayılımına göre tanınır. ELİSA ile bakılan antikor testi vardır.
GEBELİKTE SU ÇİÇEĞİ
Su çiçeği geçiren anne bebeğine hastalığı bulaştırabilir. Bu bebeklerde kol ve bacaklarda kısalık, katarakt, koriyoretinit denilen göz iltihabı, zekâ geriliği, beyinde gelişme geriliği ve düşük doğum ağırlığı olabilir. Anne doğumdan 5 gün önce veya doğumdan 4 gün sonra suçiçeği geçirirse bebekte su çiçeği tablosu gelişir.
Su çiçeğinin tedavisi nasıl yapılır?
Hastalara bulgulara göre tedavi verilir. Ateş varsa ateş düşürücüler kullanılır ancak aspirin sakıncalıdır. Kaşıntılar için ağızdan ve sürülerek kullanılan kaşıntı gidericiler kullanılır. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilere antiviral tedavi başlanır.
Su çiçeği ile temas etmiş duyarlı kişiler 72 saat içinde aşı yaptırırlarsa koruyucu olur. Rutin su çiçeği aşısı 12 aylıktan büyük bebeklere yapılır.
HASTALARA ÖNERİLER
Derideki kaşıntıyı azaltmak ve mikrop kapmasını önlemek için günlük banyo önerilir. Kese yapılmaz. Tırnaklar kısa kesilmelidir. Aspirin kullanılmamalıdır. Su çiçeği geçiren çocuğu hamile kadınlardan, yeni doğmuş bebeklerden, bağışıklık sistemi yetersiz insanlardan ve kortizon kullananlardan uzak tutmak gerekir. Su çiçeği geçiren çocukları döküntüler kabuklanana kadar okula veya kreşe göndermemek gerekir.
ŞU BELİRTİLER OLURSA MUTLAKA DOKTORA GİTMEK GEREKİR
Deride anormal kızarıklık şişlik
Beslenememe
Yetersiz idrar yapma, ağız kuruluğu
Aşırı sinirlilik, uyuşukluk, uyanma zorluğu
Yürümede zorluk, dengesizlik
Kuvvetli öksürük, hışıltı, zor nefes alma, göğüs ağrısı
Şiddetli baş ağrısı ve kusma
4 günden fazla süren ateş
Boyun ve sırt ağrısı
Sağlıklı günler dileriz.
Yorum Gönder
1) Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına özen gösteriniz.
2) Yazım ve dil bilgisi kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun sizi yansıttığını unutmayınız.