İnanmak İle İlgili Sözler

Sayfa İçeriği: İnanmak İle İlgili Güzel Sözler, Kendine İnanmak İle İlgili Güzel Sözler, Sevgiliye İnanmak İle İlgili Sözler, İnanmak İle İlgili Güzel Atasözleri, İnanmak İle İlgili Sözler Mevlana, İnanmak İle İlgili Özlü Sözler, İnanmak İle İlgili Sözler Facebook

Her türlü güzel lafların, güzel mesajların ve güzel sözlerin yer aldığı bu güzel sitede sizler için şimdi de inanmak ile ilgili güzel ve anlamlı sözler hazırladık. Bu güzel inanmak sözlerini sosyal medyadan paylaşın ya da kısa sms ile gönderin.

İNANMAKLA İLGİLİ GÜZEL SÖZLER

İnanmak İle İlgili Sözler

Manşet: Güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı baş başa bırakmaktır. Gün gelip karlar eridiğinde; dağ yolunuzu gözleyince en güzel cevap, başka bir dağdan selam yollamaktır. Hz. Mevlana

Sevmek, inanmak demektir.

İnandım ki, yokmuş fenadan aman.

Kolaydır, sevgiliye inanmak.

İnanç kaybolduğunda, insan da kaybolur.

İnanç, içimizdeki gözümüzdür.

İnanç, sevginin ümide dönüşmüş şeklidir.

En az bilinen şeylere, en çok inanılır.

Sen zafere inanırsan, zafer de sana inanır.

İnsan, en az bildiği şeye en çok inanır.

İnanmak istemeyeni, hiçbir mantık inandıramaz.

İnanç işleri kolaylaştırmaz, mümkün kılar.

Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır.

İnancın yere düşerse silahın da yere düşer.

Gözler kendilerine, kulaklar başkalarına inanırlar.

Bir şeye inanmak, bir tesire mağlup olmaktır.

Herkese inanmak lazım, yoksa yaşamaya imkân yok.

İnanan kişinin bir açıklamaya ihtiyacı yoktur.

Kişi, inancı ölçüsünde genç, kuşkusu oranında yaşlıdır.

İnanan bir kişinin yapamayacağı bir şey yoktur.

Herkesin aynı yalana inanıyor olması, onu gerçek yapmaz.

İnandığı şeyi yapan insanın enerjisi, asla tükenmez.

İnandığınız zaman, aklınız o şeyi yapmanın yollarını bulur.

İnsanlar kulaklarına gözlerinden daha fazla inanırlar. 

Dünyada tutku olmaksızın başarılmış hiçbir büyük şey yoktur.

Başarınızın büyüklüğünü inancınızın büyüklüğü belirler.

Yapabileceğine inansan da yapamayacağına inansan da haklısın.

Eğer heyecan üretemezseniz pek fazla şey üretemezsiniz.

Gördüklerim, görmediğimin varlığına inanmaya beni mecbur ediyor.

İnanç, insanoğlunun sahip olabileceği en yüksek tutkudur.

Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inan.

Kadına inanan kendini aldatır, inanmayan da kendini aldatır.

Zor olan şey, inanç uğruna ölmek değil, onun uğruna yaşayabilmektir.

İnanç, yeterli kanıtları bulmuş olan kalbin huzura ermesidir.

Şimdi inanç neyi ümit ettiğimizden ve neyi görmediğimizden çok emin.

İnanmıyorum diyorsun; inanmadığına inanmıyorum, biliyorsun.

İnancın en küçük tohumu bile, mutluluğun en büyük meyvesinden daha iyidir.

Genellikle insanlar, arzu ettikleri (inandıkları) şeye kolayca inanırlar.

İnanç, aykırılığa karşı kazanılan son zafer ve varlığın anlamsızlığının son savıdır.

İnandığınız gibi yaşamıyorsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.

Başkalarına duyduğumuz inanç, kendimizde neye inanmak istediğimizi ele verir.

Hiçbir şeye inanmayan kimse, bir bardak içinde ki köksüz çiçeğe benzer.

Her şey ve herkes yerli yerinde gerek; mecliste sefihe, meyhanede fakihe inanma.

İnandığından başka, inanılacak bir şeyi olmadığına inanan insan; softadır.

Asla başka insanlar üzülecek diye kendini üzme, sen kaldırabiliyorsan onlarda kaldırabilir.

İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü bir inançla sarhoş olandır.

Çoğu insan gördüğüm zaman inanırım der. Gerçek şu ki, inandığımız zaman görmeye başlarız.

Bana yalan söylediğine üzülmedim, bundan sonra sana inanamayacağıma üzüldüm.

Büyücüler inanç sayesinde, fizikçilerin hakikat sayesinde yaptıklarından daha fazlasını yaparlar.

Bir şeye hala inanmakla, yeniden inanmaya başlamak arasında çok büyük fark vardır.

İnanç, dış görünüşünüzü güzel ve parlak, içinizi arzu edilen ve geleceğinizi de muhteşem kılar.

Yenildiğine inanırsan, buna uzun bir süre inanırsan, sonunda yenilgi bir gerçek olur.

Her karşı çıkana değil, yalnız denenmiş kimselere inanmalıdır. Birinci durum hayvanlara yaraşır.

En kötüsü ne biliyor musun? İnandığı her şeyin yalandan ibaret olduğunu fark etmek…

Bir şeye samimiyetle inanan insan, yalnız menfaatlerinin kılavuzluğu ilerleyen 99 kişiye bedeldir.

İnanıyorum diyoruz. Acaba, günümüzde ne kadarını inandığımıza yaşayarak geçiriyoruz?

İnanç, mümkün değilmiş gibi gözüken bir şeyin varlığına duyulan mantıksız bir iman şeklinde tanımlanabilir.

İnsanın elinden inancım alsaydınız, bir koyun sürüsünün tarihinden başka bir insanlık tarihi olmazdı.

İnançta, inanmak istemeyenler için yeterince ışık, istemeyenler için ise onları kör etmeye yetecek kadar karanlık vardır.

Bir inandınız mı, inanılmaz işleri başarırsınız. Ama bir defa inandınız mı, tüm kâinat sizi engellemek için seferber olur.

İnanç bir çeşit bahis ya da bir spekülasyon değil midir? Zaten de böyle olmalıdır. Örneğin ben, kurtarıcı peygamberin yaşadığına dair bahse girebilirim.

Size doğrusunu söyleyeyim, kim şu dağa: “Kalk, denize atıl!” der ve yüreğinde kuşku duymadan dediğinin olacağına inanırsa, dileği yerine gelecektir.

İnancın, ne gerçekliğin içinde bir temeli, ne de gözle görünür bir desteği vardır, ama yine de bir köprü gibi, bizi şimdiki gerçeklikten sonsuza bağlar ve bize destek olur.

Bir şeye inancı pekiştirmeden önce bir birimize inanmayı öğrenmeliyiz. Canileri yok etmek yetmez. Canilerin ortaya çıkma olasılığına da yok etmek gerekir.

Eğer bir insan onu rüyasında görmeseydi, başka bir insan onun yapabileceğine inanmasaydı ve başka biri de onun yapılmasını istemeseydi göklere değecek hiçbir şey yapılamazdı.

İnanç, Tanrı’nın yüceliğine ve güzelliğine karşı duyulan güven duygusudur. Bu, öylesine kesin bir duygudur ki, insan bunun için hayatım binlerce kez tehlikeye atabilir.

İnsan bir şeye inandı mı, onu başkasına da inandırmayı borç bilir. Kolay inandırmak için de anlattığına dilediği gibi çekidüzen vermekten, bir şeyler katmaktan çekinmez, onun kafasının alabileceğini sandığı gibi konuşmak ister.

Büyük işler başarmak için sadece harekete geçmek yetmez, ne yapmak istediğinizin rüyasını da görmek gerek; sadece rüyasını görmek yetmez, rüyanın gerçekleşebileceğine inanmak gerek.

Güneşini yakalayıp gözlerine yerleştirmek için beyaz yelkenlerin gelip seni almalarını bekliyorsan, Yarına inanmak için gün batımına, iyi kalpli görünmek için zayıflığa ve güçlü görünmek için öfkeye ihtiyacın varsa, demek ki hiç bir şey anlamadın!

0/Yorum Yaparsanız Seviniriz/Yorumunuz Var

1) Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına özen gösteriniz.
2) Yazım ve dil bilgisi kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun sizi yansıttığını unutmayınız.


Daha yeni Daha eski