Annem babam whatsapptan yazınca cevap vermiyorum. Büyüklere cevap verilmez olum, gelenekte sınır tanımam.
Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi…
Trip mi atıyoruz bumerang mı anlamadım. Kime atsam geri geliyor.
Adam üşenmemiş telefonu icat etmiş, ben kalkıp şarja takmaya üşeniyorum.
Aşk bir “KÖREBE”ydi. Hepimiz kördük, ebemizi gördük.
Arkandan havlayan köpekler varsa, bil ki doğru yoldasın...
Veresiye aşkları yaşamaktansa, dükkanı kapatırım daha iyi…
Whatsapp kullanan anne mi olur lan? Anne dediğin mesaj yazamaz sadece yeşile basıp arar.
Kardan adam olur, senden adam olmaz!
Playboy olmaya çalışırken kızların playstationı olanlar! KOMİKSİNİZ!
Resmen sefilleri oynuyorum. Whatsapp durumuma “İlişkisi yok” yazdım. Bir kişi cevap yazmaz mı be! Vicdansızlar.
Kızlar mutlaka evlenin…Hiç bir erkek cezasız kalmamalı.
Hayatta seyirciler ve oyuncular vardır. Ben kuralları koydum, isteyen seyreder, isteyen oynar.
Telefonumuz düşse panikliyoruz , arkadaşımız düşse gülüyoruz. İşe bak.
Ara sıra telefonun ışığıyla odaya bakıyorum valla biri böö diye çıksa o anda felç geçiricem.
Başını dik tut prenses tacın düşmesin.
Çoklu kişilik bozukluğu.. herkes bir ortam..
Sahip olamadığım bir şey varsa yeterince istemediğim içindir…
Heyecan mı arıyorsun? Pin kodunu 2 defa yanlış gir 3. de heyecanı gör.
Bazı insanlar hayatımıza küfürlerimize sponsor olmak için girmişler sanki…
-Uyudun mu?+Hayır sen?+ Heey sana diyorum + Heey orda mısın?
-Bir şey istiyor musun oğlum. +Yok baba, annemi versene telefona. -Efendim oğlum. +Anne babama söylesene para göndersin…
Biliyor musunuz; insan maskeleri o yüzsüzlüğünüze hiç yakışmıyor…
Eğer yalan söylemeyi bilmiyorsan, sana yalan söylendiğini de anlayamazsın.
Sussam gönül razı değil, yazsam last seen today at.
Herkeste bir sen aradım, herkesi sana benzettim hepsini sevdim, seni bir daha sevdim.
“Gitmek” sadece bir eylemdir. ”Unutmak” ise kocaman bir devrim.
Oluruna bıraktım seni; olmazların bende kaldı.
Senin de kederle evlenip boşanmış dul neşelerin var. Sen kahkahalarını bakire mi sanıyordun?
Elveda dercesine bakan gözlerine eyvallah çeker giderim…
Kalbime söyleyemedim gittiğini, seni halen benimle biliyor…
‘UNUT’ demekten daha büyük bir küfür yoktur benim yüreğimin lugatında..
Sırf seninle diğer tarafta karşılaşmamak için, helal ediyorum hakkımı..
“Tek kişilik miydi bu şehir, Sen gidince bomboş kaldı.”
Ben o yâre sevmesini öğretemedim…
Sevmek bir eylemdir.
Bu yalnızlık benim ilişmeyin…
Bir yalnızlık inşa ediyorum ki sorma: Mimar Sinan halt etmiş yanımda!
Ancak yaradan dener kulunu, insan insanı denerse kalp hüküm giyer…
En çok gözlerime gömülürsün, gözlerimi kaparım. vasiyetimi yazarım..
Hadi kaldır kadehini sevgili varsa şerefine, yoksa gidişine…
Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi, bizimkisi aşktı gerisi hikayeydi.
Giderim Kendimden Ötelere …
Çatlatsa da dudaklarımı senelik gülüşler, her gece adam gibi ağlamayı sana adadım..
Kaç lisan bilirsen bil; terk edilmeyi, yüreğine tercüme edemeyeceksin.
Farklıyız işte.. Sen gülü severdin. Ben gülüşünü sevgili…
“Duydum ki böbreğinde taş varmış sevgili. Kesin kalbinden düşmüştür.”
Her suskunluk; Bir iç kanamasıdır ilişkilerde…
“Kalbime giden yollarım, unutma çalışmalarından dolayı kapalıdır”
Ne kadar sarılırsan sarıl, bıraktığın an özlersin.
Şarjım bitince çektiğim acıya şiir bile yazarım, öyle bunalıma giriyorum.
Verdiği umudu geri alan, aldığı ahı da güle güle kullansın.
Sen benim yazmamı bekle, ben de senin… Böyle bekleyelim, anı yaşayalım işte..
Zekanın peşinde koşmayın aptallığı yakalarsınız.
Hayat çoğu zaman böyledir; sevdiğin başka, sevenin başka!
Nerdeyse evde tek başına ölüp gidecek hala ''bekarlık sultanlıktır'' diyor... Sultan değilsin manyak, yalnızsın...
Bir kadın aramaktan vazgeçmişse, konu kapanmıştır; ağla öküzüm ağla…
Güvendiğim tek şey aynaya baktığımda gördüğüm ve yukarı baktığımda göremediğimdir…
Ben senin adını bile söyleyemedim ki hiç kimseye. Bir parçanı başkasına veriyormuşum gibi geldi hep.
Herkes aşkını yazmış kağıtlara duvarlara…Ben seni sardım sakladım yarınlara…
Çok adi insan gördüm ama hiçbiri senin kadar profesyonel değildi..
Adiliğine boncuk takta nazar değmesin…
Sen düşünürsün; ben uygularım! İşte farkımız bu!
Özlemek kolay; karşındakine bunu anlatmaya gelince başlıyor mesele.
Birine duyduğun sevgi ve sinir doğru orantılıdır; en çok sevdiğin insana, herkesten çok sinirlenirsin.
Onun güzel olması için makyaj değil modifiye lazım.
İtle köpekle uğraşacak vaktim olsaydı veteriner olur, insan gibi görünen hayvanları tedavi ederdim!
Hayatımdaki “geri dönüşüm kutusu” açılmaz hiç benim… Tek bildiğim bir kerede sildiğim.
Bir otobüs aşkıydı belki bizimkisi benim yolum “son durak” seninkisi “müsait bir yer”di
Biz çocukken dayak yediği için ağlayan değil, ağladığı için dayak yiyen bir nesildik.
Seni gözümde büyütmüş olabilirim önemseme lütfen. Küçük çocuklar bozuk paraları hep büyük zanneder...
Aptalım. Çünkü canın ne zaman isterse o zaman geldin ve ben hiç birinde hayır diyemedim.
Hayal ettiğin kişiyle yanındaki kişi aynıysa, şans sana gülmemiş kahkaha atmış.
Zamanın silemediği çok fazla şey var.
Çok duydum 'seninle ölürüm' diyeni, ama hiç görmedim benimle ölüme geleni…
Hayat yedek oyuncularla doludur…Boşalan yer her zaman doldurulur…
Artık kendi kalemimle yazacağım hayatı, durup üzülmeyeceğim biten tükenmezlere…
Onun adını duyduğunuzda, yüzünüzde aptalca bir gülümseme oluyorsa kesin aşıksınız.
Bu hayatta dikkat et insana, alkolün sahtesi, insanın kahpesi çarpar…
Tırnak kenarındaki etin minicik bir şekilde yırtılarak, hayvan gibi acıması hayattan soğumama sebep oluyor.
Sen ne dersen de bana, istersen roman yaz.
Yalnızlık henüz bir bebek, günden güne büyüyecek.
İkinci el övgü tüccarları varsın bol bol konuşsun. Benim satacak malım yok ki övgüye ihtiyacım olsun..!
Bir kadın konuşurken aşkım canım diyorsa mutlu , bunları söylemeden konuşuyorsa sinirli , isminle hitap ediyorsa bittin sen...
Düğünlerde yanına gelip seni dürterek “sıra sana geldi” diyen yaşlılardan sıkıldıysan sende aynısını cenazelerde onlara yap.
Keşke şansını zorladığın kadar beynini zorlasaydın.
Zor mu geldi adam gibi sevmek!
Birde sabah uyanınca sevdiğinden gelen uzun mesajın verdiği mutluluk var. Varmış yani ben bilmiyorum da duydum.
Türk kızı yağmur yağınca, kahvesini sıcak çikolatasını alıp kitap filan okumaz; balkona 300 km hızla koşup çamaşırları toplar.
Ben haklı ya da haksız olduğum durumlarda değil, karşımda ‘adam’ olmadığını anladığım zamanlarda susarım!
Tatlı yiyip, tatlı konuşuluyorsa; bundan sonra mantı yiyip mantıklı konuşacaz gençler anlaştık mı?
Denildiği kadar okumayan bir toplum değiliz… Erkekler bildiğini okuyor , Kadınlarda onların canına okuyor…
Herkes sevdiğin kadar güzeldir, tahammül ettiğin kadar vardır hayatında…
Utanmayı bilen kişi ne güzeldir. İnsana masumiyeti hatırlatır.
Başım üstünde yeri var yalnızlığımın. Maşallah senin geleceğin onunda gideceği yok..
Çok eleştiren insanın kusuru fazladır. Kendi eksikliğini sizi eleştirerek kapatmaya çalışır.
Denir ya hep: ‘Aşk bittiği yerden bir daha yaşanır’. Doğru, kopan her şey bağlanır; ama bağlanan yerde düğümleri kalır…
Suskun değilim. Büyük bir gürültünün içindeyim, duymuyorlar…
Ben bardak kırsam sakarım, Annem kırsa nazar. Babam kırsa o bardağın orda ne işi var…
Biz gevşeklere gönül vermedik. Sevgimizi gören gevşedi hepsi bu.
Sürekli yüzüne salatalık maskesi yapan kadın; Sabah namazını kılmadığın için alamadığın nuru hıyardan alamazsın.
Sivrisineklerin bazıları sorunlu lan. Tam dirsekten ısırılır mı hiç? Hayvan! Orada kan mı var? Sen yenisin galiba…
Biz sabretmeyi, 1 saatlik diziyi izlemeden önce 1.5 saat özet izlerken öğrendik.
Korkaklıkta ar, ilerlemekte şeref var…